bugün

entry'ler (341)

saving private ryan

savaş sahnelerinin başarısıyla göz dolduran bir steven spielberg filmi. tom hanks ve dindar sniper er jackson rolüyle barry pepper filmin yıldızları.

ortalama bir senaryo, başarılı çekimler, iyi oyunculuk ve savaş atmosferini harika yansıtış, filmin özeti olacaktır diye düşünüyorum. özellikle açılış ve kapanış sahneleri harikadır (kastım ryan'ın yaşlılık hali değil savaş sahneleri) geri kalan kısmında senaryo biraz yavan kalsa da başarılı ve izlenmesi gereken bir film.

--spoiler--

ryan, earn this.../bunu hak et...

--spoiler--

juventus fc

2013-2014 sezonunda 30. şampiyonluğunu 102 puan ile lig puan rekorunu kırarak kazanan italyan ekibi. 2006-2007 sezonunda inter'in 97 puanlık rekorunu 5 puan daha genişlettiler ve 100 barajını aşan ilk takım oldular italya liginde.

uefa kupası'ndaki oyunu bu sezon her ne kadar eleştiri olsa da lig maçlarında kazanmayı bilen bir görüntü çizdiler.

luke shaw

harika bir sezon geçiren ve 2014 dünya kupası ingiltere milli takım aday kadrosuna dahil olan şimdilik southamptonlı sol bek.

harika fiziği, bitmek bilmeyen bindirmelerini de göz önüne alırsak solbekte olduğu kadar sol açıkta da kendisinden faydalanmak mümkün olacaktır. Manchester United ve Chelsea'nin patrice evra ve ashley cole ile yollarını ayırabileceğini düşünürsek almak isteyeceği ilk adam olacaktır.

edit: tahmin edildiği gibi 2014-2015 sezonunda manchester united forması giyecektir.

ciro immobile

2013-2014 sezonunun serie a gol kralı. torino'da penaltı kullanmadan 22 gole ulaşarak ipi göğüsledi.

185 boyundaki italyan santraforun önümüzdeki sezon borussia dortmund'a transfer olacağı konuşuluyor.

erkan zengin

eskişehir'e geldiğinde kendini kanıtlama çabasında olan erkan zengin'den şu anda çok uzakta. "ben oldum" kafasında oynayarak ne eskişehir'e fayda sağlayablir ne de kendine. büyük takıma dönme ve bu sefer kalıcı olma çabasını anlıyorum ancak sen erkan zengin'sin arjen robben değil. "her ayağıma aldığımı üç kişi çalımladıktan sonra içe kat ede ede süreyim uzak direğe bırakayım" düşüncesiyle nereye kadar?

eğer bu kafa yapısıyla devam edecekse eskişehirspor bonservis hakkını kaçırmadan satsın erkan'ı. şu mental yapıdaki erkan'a bel bağlamak fayda getirmeyecektir çünkü. yeni takımında bu problemleri aşmalı ayrıca. eğer kendisi de hatasının farkındaysa ve bu sezonun ikinci yarısındaki egoistliğinden vazgeçecekse bu ligde her takıma faydalı olur.

son zamanlardaki problemi mental, teknik değil. teknik kapasitesi çok yüksek profesyonel bir oyuncunun "bakın şimdi ne yapacağım" kafasında top oynaması kabul edilebilecek bir şey değil. umarım bunları aşar ve eskişehirspor'a ya da başka bir takıma fayda sağlamaya devam eder.

deniz yılmaz

2013-2014 sezonunda küme düşen elazığspor'da kötünün iyilerinden. kötü bir takımın iyi oyuncusu. 26 yaşında olduğunu varsayarsak büyük takımlara transfer olmak istiyorsa 1-2 senesi var. transfer olduktan sonra tamamen kaybolup da gidebilir "bu çocuk geç çıktı piyasaya" da denilebilir. şansı yaver gitmeli, kumaşı var. ama elazığspor bu sezon öyle bir takımdı ki ölçü olarak almak mümkün olmuyor.

temennim süper lig'in kaos içerisinde olmayan belli standartları bulmuş takımlarından biriyle kısa süreli kontrat yapması. böylelikle olur da iyi sezon geçirirse kimse önüne set çekemez hem de kendisini izleme şansı buluruz. kasımpaşa, bursaspor deniz yılmaz için ideal takımlar olabilir. iyi takımlar, gerekli şansı da bulabileceği takımlar.

eskişehirspor

ertuğrul sağlam ile dokusu uyuşmayan takım. ne şehrin ne de takımın ertuğrul sağlam ile dokusu uyuşuyor. hareketli, canlı bir şehir ve bu zamana kadar bu doğrultuda takımlar izlettiler. ertuğrul sağlam bu anlayışta bir teknik direktör değil.

maddi zorluklar çeken eskişehirspor'un ertuğrul sağlam'ın kötü yabancı transfer politikasını kaldırması beklenemez. yabancı oyuncu konusunda en azından ortalama üstünde kaliteye ulaşmalı eskişehirspor ve ertuğrul sağlam'ın bu konudaki referansı oldukça kötü. bursaspor'daki birkaç iyi yabancı transferi de kendisinin değil dönemin futbol şube sorumlusu şimdinin başkan adayına aitti.

tabii ertuğrul sağlam ile yolların ayrılması durumunda da eskişehirspor'u parlak bir dönem beklemiyor. yerli teknik adam konusundaki kısırlığımız ortada, eskişehirspor hırslı, genç bir yabancı teknik adam bulabilir mi? soru işareti. ertuğrul sağlam belli bir standartta heyecan vermese de takımı idare edecektir gibi görülüyor burası kesin. iyi-kötü bu şekilde devam mı edilmeli yoksa daha iyisi ve en önemlisi şehre o heyecanı yansıtabilmek için kumar mı oynanmalı? zor karar.

akhisar belediye gençlik ve spor kulübü

hamza hamzaoğlu ve fatih terim referansına güvenerek 2014-2015 sezonunda düşmemeye oynama yolunda akıl dışı bir hamle yapmak üzere olan takım.

önümüzdeki sezon takımı çalıştırması için okan buruk'a teklif götüreceklermiş. hiç şüphe yok, referansı hamza ve fatih hocası. fatih terim çok iyi bir teknik direktördür ama yine hiç şüphe yok ki "kendi adamı"nı kollar. son haftalara kadar avrupa'ya gitmeyi kovalamış bir takımın okan buruk hamlesi akıl karı değil. oldu olacak bülent uygun ile anlaşsaydınız amınakoyim.

bu seneki performansını aratacaktır okan buruk ile. eğer dediğimin aksi olur ve okan buruk başarılı olursa gelir "hatalıymışım" derim ama zor.

jurassic park

bir sinema olayı.

her şeyden bağımsız olarak 1993 yılında çekilmiş bu film, sinema tarihinde kendi alanında çağ atlatan filmlerden biridir. orta yaşlı, çok film izlemeyen insanlara bile sorsanız mutlaka jurassic park'ı izlemiştir ve iyi anıyordur. yani o döneme damgasını vurmuş bir film.

steven spielberg'in iyi filmlerinden. ray arnold'u canlandıran samuel l. jackson ve torun rolündeki filmdeki ismiyle tim murphy filmi başrol olmamalarına rağmen bulundukları sahnelerde sırtlayanlardan diyebilirim. belki torun çok uçuk bir iddia gibi durdu ama ama bir çok karakterin üstündeydi bu filmde.

kitaptan uyarlama bu filmin en sevdiğim kısmıysa doğaya hakkını vermesi ve küçümsenemeyeceğini göstermesidir

--spoiler--
life finds a way.
--spoiler--

3 mayıs 2014 everton manchester city maçı

premier lig'de şampiyonluk düğümünü çözecek maçlardan bir tanesi. erteleme maçıyla birlikte 3 maçı kalan manchester city, bu 3 maçı kazandığı takdirde bir mucize olmazsa (liverpool'un 6-0, 7-0 kazanması gibi) şampiyonluk ipini göğüsleyen taraf olacak. everton maçı önlerindeki en büyük engel. manchester city uzun zamandır everton deplasmanında sıkıntı yaşıyor.

liverpool ise nispeten daha kolay 2 müsabakaya çıkacak ve manchester city maçlarından haber bekleyecek gibi görünüyor. 24 yıllık şampiyonluk özlemlerini dindirmeleri için ezeli rakipleri everton'dan güzel haberler beklemek zorundalar. kaderin ve futbolun cilvesi...

karşılıklı gol izlememizin mümkün olduğu bir müsabaka.

27 nisan 2014 liverpool fc chelsea fc maçı

mourinho'nun tuzağına düşen bir başka takımı izlediğimiz premier lig karşılaşması.

hala futbolu topa sahip olma ve pas sayısından ibaret sananlara ve ısrarlara bu tuzağı görmeyenlere bir örnekle durumu anlatmak istiyorum.

muhammed ali ile boks maçına çıkıyorsunuz. gonk ile birlikte var gücünüzle muhammed ali'nin üzerine saldırıyorsunuz, vuruyorsunuz vuruyorsunuz vuruyorsunuz ama muhammet ali kapanıyor, ufak darbelerle bunu atlatıyor. köşeye sıkıştırmış durumdasınız ama zarar veremiyor avantaj sağlayamıyorsunuz. muhammet ali yorulduğunuzu anladığı anda, sağlıklı düşünemediğiniz, gerildiğiniz anda kontrayı yapıyor, tek hamlede yere yıkıyor sizi. nakavt. maç bitiyor ondan sonra basın toplantısında "ama nakavt olana kadar onu köşeye sıkıştırdım, zor durumda bıraktım, talihsiz bir yumrukla maçı kaybettim" diyorsunuz. zaten rakibin istediği de sizin öyle düşünmeniz, öyle sanmanız. yoksa bu taktik bir maç tutardı, çoğu maç değil. ne kadar mantıklı? elinde ne var? hiçbir şey. ne kadar darbe vurabildin rakibe? neredeyse hiç. kim gücünü ve kondisyonunu ekonomik kullandı? o. kim sabırla, hatasız oynadı? o. yani gerisi fasa fiso.

bas bas bağıran demba ba-torres değişikliğini bile liverpool 3. değişikliği yapana kadar bekletti adam. baktı ki beklediği gibi bir hamle geldi, öldürücü darbeyi vurmak için aldı torres'i oyuna.

zaten torres oyuna girdikten sonra şampiyonlar ligi finali'nde barcelona'ya son saniyede attığı gol aklına gelmeyen insan, bu oyunu bir daha izlemesin. aynısının yaşanacağını öngörmek güç değildi.

tekrar ediyorum şampiyonluk yine de liverpool'un hakkı. inşallah mutlu sona ulaşırlar. ama bugün akıllı davranan taraf değil, yemi yutan taraftılar.

sırrı süreyya önder

belediye seçimlerinde iddia edildiğinin aksine gezi parkı hatrıyla ak parti karşıtı gençlerin oyunu değiştirmemiş, bdp adıyla değil hdp adıyla var olup ideolojik bir seçim kampanyası yürütmeyip, orta yaşlı ve yaşlı kürt seçmenin oyunun ak partiye kaymasına sebep olmuştur.

dur bir oku, biliyorum itiraz ediyorsun.

hani özellikle mhp ve chpliler "bu adam oy bölüyor, ak parti'yi istabul'da birinci çıkaracak" diyordu ya. ilk kısımda inanılmaz bir yanılgı içindeyken ikinci cümlede haklıydılar. ve sırrı süreyya önder'in seçmeni de argümanlarla "oy bölmeyeceğini" söylüyordu ya, sapına kadar haklıydılar. ama "ak partiye yaramıyor adaylığı" derken de yanılgı içerisindelerdi.

zaten bu adama oy veren kimse, "ak parti gitsin diye oy atıyorum" diyenden değildir. ideolojik hareket eder. o yüzden oy falan böldüğü yok. oy veren seçmeni zaten bi kerelik de olsa mustafa sarıgül'e veya türevlerine oy vermez.

gelelim sırrı süreyya önder 2014 seçimlerinde ne yaptı... müthiş bir planın, harika uygulanışı ve onun başrolü. filmlerinde iyi senaryoları vardır kendisinin, bu senaryo filmlerinden falan çok daha güzeldi. ama yazarı değil, başrolüydü.

bdp adıyla seçime girilmedi, hdp ortaya çıktı. sembolü gezi parkı, söylemleri gezi parkı. herkes bu noktaya yoğunlaştı ve olay "gezi parkı üzerinden oy mu bölecek" konumuna geldi. gezi parkına katılacak kimse bilinçsiz değildir. oy bölmeyelimci ise gider yakın partiye oy atar, ideolojik seçmense gider ideolojik partiye oy atar. kimsenin söylemi bunu değiştiremez. yani algıyı farklı tarafa çekip asıl vurgunu gözardı ettiler. orta yaşlı ve yaşlı kürtler ak parti'ye yönelecekti. kimse bunun üzerinde durmadı, sırrı da işi iyi kotardı ne yalan söyleyelim.

gençler ne kadar sırrı süreyya'ya itibar gösterse sevse de bir gerçek var ki orta yaşlı ve yaşlı kürtler sırrı süreyya'ya veya pınar aydınlar'a itibar göstermez. onlar ağır toplara itibar gösterir. zaten hdp, bdp zamanlarındaki gibi kürtlerin oyunun çoğunu toplayacak bir seçim kampanyası gütmedi, hep gezi parkı temalı devam etti. algıyı ve dikkati oraya çekti. ideolojik ve sert bir seçim kampanyası güdülmeyince ve kürt oy potansiyelinin çoğunluğunun ilgisini çekecek bir aday olmayınca orta yaşlı ve yaşlı kürt seçmen muallakta kaldı.

bu durumda da sırrı süreyya önder ve partisi mecliste ak parti'ye yaptıkları eleştirileri bir kenara çekip seçim kampanyası boyunca hep sarıgül cephesini eleştirdiler. ne yazık ki algısı bozuk muhalefetimiz bunu "oy bölmeye çalışıyorlar" olarak yorumladı. ya amınakoyim sarıgül'e oy verecek biri niye gitsin sırrı süreyya'ya oy versin? bunlar birbirinin muadili mi? öyle bir bölünme mümkün mü? sempatizanları da haklı olarak öyle bir bölünme olmaz diye açıkladılar ama asıl noktayı yazmadılar. sarıgül'e durduraksız sataşmaların ve eleştirilerin amacı sırrı süreyya'nın ciddi aday olmadığının, hdp'nin ideoloji dayalı davranmadığının (o zamanlık) farkında olan orta yaşlı ve yaşlı kürtlere bir mesajdı aslında. ak parti'ye bir yönlendirmeydi. ve öyle de oldu. çevrenizde sırrı süreyya önder'e oy verenlerin bir yaş ortalamasını alın bakalım, dediğime gelecek misiniz gelmeyecek misiniz?

sonuç olarak ak parti'ye seçimi bu kazandırdı, sırrı süreyya önder seçimi kaybettirdi demiyorum, diyen de sayı saymayı bilmiyordur. aradaki farkın buna yetmesi imkansız. ancak şu bir gerçek her seçim oyunu arttıran bir parti bu seçim de oy kaybetti. (2011'e göre) istanbul ak parti'de kalmasın düşüncesiyle iyi bir seçim dönemi geçirecek bir bdp/hdp bunun 2.5 puan üstünde çok net oy alır. ama henüz istanbul'a o kadar kasmıyorlar.

yani diyeceğim o ki, farkında olarak ve bilerek ak parti'nin istanbul'u garantiye alma planına hizmet etmiştir ve algıyı öyle yönetmiştir. ve ne yazık ki muhalefet bunu çok yanlış argümanlara oturtmuş ve eli boş dönmüştür. görülen o ki ak parti seçimi daha düşük bir farklı kazanmayı bekliyordu ki buradan gelecek %2'yi de göz ardı etmek istemedi ve böyle bir riskin içine dahil oldu.

not: garip bir mesaj aldım. kürt kelimesi kullanarak bir ırkçılık gütmüyorum. bdp'nin seçmeninin %99.9'u kürt kökenli olduğu ve bdp seçmeni üzerinden konuştuğumuz için öyle yazıyorum, yanlış anlaşılma olmasın.

türkiye kürdistan demokrat partisi

bakanlıktan onay alan parti adı. şimdi akıllarda bir soru var. bakanlık bu soruyu yüreği yetiyorsa açıklasın ve "bazı"ları bas bas bağırdığı mitinglerde insanlarına bu durumu anlatsınlar.

buradan buna onay verenlere soruyorum. parti'de adı geçen "kürdistan" neresidir? nereyi kapsamaktadır?

eğer türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde tek bir toprak parçasını kapsıyorsa bu anayasada da suçtur, kabul edilemez bir durumdur.

sorunun cevabı malum. kürdistan diye bahsettikleri kısmın neresi olduğunu da biliyoruz. isteyenlerin amacı malum, peki anadolu'da terör örgütüne lanet edip bu partiye onay verenlerin amacı? o da malum da, kabul etmek istemeyeni bol...

27 nisan 2014 sivasspor beşiktaş maçı

maç sonu taraf bahsinden uzak durulması gerekilen süper lig karşılaşması. bültende oynamak istemeyeceğim yegane maç budur. beşiktaş'ın deplasmanlarda kolay yenilmeyen görüntüsü bir yana eksiklerinin tam da sivasspor'un güçlü olduğu noktalarda olması bir yana... her ihtimale açık.

öncelikle sivasspor hakkında: (#23627546)

ramon motta, ismail köybaşı yok. solbek uğur boral.
jones ve veli kavlak cezalı, atiba mecbur orta saha. bu durumda sağbek serdar kurtuluş.
gökhan töre olayı malum, holosko sakat, kerim şans bulacak gibi değil. sağ açık mustafa pektemek.

sivasspor'un etkili olduğu alanlar neler? beklerin bindirmesi ve kanattan hızlı hücumlar. öne geçince dikine oynayıp utaka'yı pozisyona sokmak.. 2 bek ve 2 kanat pozisyonunun 3'ünde beşiktaş'ın bağıran bir dezavantajı var.

beşiktaş bugün buradan 3 puan ile dönmek istiyorsa, olcay şahan, oğuzhan özyakup, hugo almeida ve tolga zengin %100'ünü vermeli. aksi takdirde işler zor.

gökhan töre de oyuna sonradan dahil olursa beşiktaş'ın bir golünde pay sahibi olacaktır tahmininde de bulunuyorum.

sivasspor

top ayağındayken hücum gücü kuvvetli oyuncularıyla rakibi zorlayan, top rakipteyken takım savunmasında sıkıntılar yaşayan anadolu temsilcisi.

bu takımı kendi silahıyla vurmak en akılcı çözüm olacaktır. teknik ve süratli futbolcularına gerekli boş alanı vermeyecek, çalışkan kanat oyuncularınla beklere destek olacaksın. kanatları kitlediğinde, ortadan oyun kurmaya mecbur kalacaklar ve bu alandaki eksiklikleri göze çarpacaktır. beklerinin sabırsız ve bindirmeye meraklı olması da utaka, aydın ve aatıf'ın keza biraz da burhan'ın geri dönmemesiyle birlikte geride top rakipteyken çok açık veriyorlar. kadir bekmezci, cicinho, da costa tecrübeleriyle takım savunmasını bir nebze üste çekse de geri dönme anlamında sıkıntılar yaşıyorlar.

bunlara karşı oyunu kitleyecek ve oyunun sıkıştığı bölümlerde ortadan oynamaya özen göstermek gerekiyor, kazanmak isteniyorsa. ne zaman ki oyunu ortadan kuramayıp kayıp yapacaklar, beklerin de önde olması fırsat bilinerek boş alan iyi değerlendirilmeli. çünkü bekleri de ileri yakalandı mı ve topu kaptıran ortadan kadir bekmezci oldu mu savunmada çok çaresiz kalıyorlar.

bu tip takımlara hep önerdiğim gibi büyük kulüplerde seneye barınamayacak dany, holmen gibi oyunculara yönelmelerini öneriyorum. ortalama maliyete çok iş yaparlar. holmen bu takımın göbeğine sınıf atlatır. kanatlarda ve hücumda zaten oldukça iyiler zaten.

jose maria gutierrez hernandez

tadına doyulamayanlardan.

ne yazık ki "özlemle anılanlar"dan değil sosyal medyada. dünya'nın en iyi pasörlerinden biriydi, tartışmasız. dünya'nın en iyi 2. pasörü değildi, en iyilerinden biri... kadro mühendisliği nedir bilmeyenlerin, pes oynar gibi kadro kuran, mahalle maçı oynar gibi "kaleyi ve savunmayı boşver mahallenin şişko, oynamayı bilmeyen çocuğu geçsin"cilerin hiç ettiği bir isim.

atanın ve tutanının formsuz olduğu, takım savunması nedir bilmeyen bir takımda "oynamıyor, çalışmıyor" diye silindi.

guti haz. her zaman tembel bir adamdı, real madrid'de de öyleydi. türkiye'deki gece hayatı ya da fiziki durumu ekstra bir olay değildi ama adam o kadar yetenekli ve oyun zekası yüksek bir oyuncuydu ki daha beşiktaş'a gelmeden 1-2 ay önce el classico'da paslarıyla real madrid'e umut veren adamdı, gole götüren adamdı.

Jose mourinho gelmeseydi, real madrid'de de bırakırdı zaten futbolu. türkiye'de şişirilmiş bir adam değil gerektiğinde jose mourinho'ya cephe alan real madrid taraftarlarının bile asla unutmayacağı bir adamdır.

şovmen değildi, tribüne oynamadı, topunu oynadı. kendi ceza yayından top alıp, 70 metre top çıkarmak zorunda kaldı her defasında. birileri derbilerden önce sakatlanırken, kırmızı kart görürken, ülkesinden dönmezken, o hep sahadaydı ve skoru değiştiren adam oldu.

büyük futbolcuydu ve konsantre olan her büyük futbolcu gibi gergin, kriti maçları sevdi.
tek başına kazandırdığı ali sami yen'deki son derbi, fenerbahçe'nin kendi evinde ayağında top görmediği 1-1 biten mücadele veya o maçlardan çok daha gergin geçen bursasporluların inönü'ye geldiği ve kan dökülen bursaspor maçı. hepsinde ya attı ya attırdı veya ikisini birden yaptı. oynadığı her gergin karşılaşmada her önemli karşılaşmada skoru değiştirebilen kaç tane adam gördü türkiye? pohpohlananlar bile yanına yaklaşamıyor. bir alex vardı o kadar. guti'yi o yaşta almak zaten imkansızdı. 2-3 yıl adam akıllı top oynayacaktı, oynattırmadılar.

kıymetini bilen var, guti haz. unutulmayacaksın.

sarı saçlarından sen suçlusun!

cenk taner

her şarkısında huzur bulmanın mümkün olduğu, değeri pek bilinmeyen kadiköy insanı. hemen hemen her şarkısında da dile getirir zaten kadiköy'ü. konuşur gibi şarkı sözleri vardır. gecenin sessizliğini bozmayan, güzelleştirenlerden.

samsunspor

yıllardan beri evinde tıklım tıklım tribünlere oynayan, kendine bağlı bir taraftarı olan karadeniz temsilcisi.
e-bilet'ten nasibini alanlardan, tıklım tıklım tribünlerden bomboş tribünlere. elbette ki suç onlar da değil, duruşları takdir edilesi.

nasıldı samsunspor tribünleri, lig farketmeksizin hatırlamak isteyenlere:
http://www.youtube.com/watch?v=wR9UKxF7b3E

yeni malatyaspor denince akla ilk gelenler

daha önce birden fazla defa belirtildiği üzere türkiye kupası'nda fenerbahçe karşı aldığı galibiyettir, ne yazık ki.

ne yazık ki diyorum çünkü yeni malatyaspor diyince akla malatyaspor gelmeliydi. birinci lig'de olduğu günler, zamanında süper lig'i 3. bitirmeleri veya düşüşe geçmeden hemen önce 02-03'te türkiye'yi avrupa'da temsil etme hakkı kazanıp öbür sezon basel'e kıl payı elenmeleri olmalıydı.

bir kötü yönetim örneği daha, bir büyükşehir takımının daha dibe vuruşu...

ilker sayan

dardanelspor'un süratli, ayaklarına hakim, adam geçebilen, dikine katedebilen 4 mayıs 1993 doğumlu oyuncusu.

en büyük eksiği fizik... genelde top ayağına gelmeden önce hamlesini düşünerek veya boş alanda süratini kullanarak ikili mücadelelerdeki eksikliğini kapatıyor.

önümüzdeki sezon süper lig'de bir takımda izlememiz gerekli. a takımında hatrı sayılır maça çıktı (100'nin üzerinde. alt milli takımlarda forma giydi. boş alanı kullanmayı seven, top taşıyan oyunculara ihtiyacı olan bir süper lig takımında iyi iş yapar. bu tip bir oyun felsefesini düşünen süper lig takımlarından biri bu çocuğu alıp şans versin, parlatır karla elinden çıkarır.